27 Ağustos 2009 Perşembe

bu özünde sert bir yazıdır: ucundan accık

sünnet, dünya üzerinde erkeğe yapılmış en büyük kötülüktür ve minarenin kılıfı da hazırdır. bilinenin aksine islam ile başlayan bir olay değildir. mö 6000'li yıllardan beri var olduğu hatta mısır'da bazı mumyaların sünnetli olduğu da bilinmektedir.

sünnetin bir islam geleneği olmasının nedeni birçok hastalık riskini azaltması değildir. en azından öncelikli sebep değildir. islam başta olmak üzere tüm ilahi dinler dünyevi zevklerden uzak durmayı, nefse hakim olmayı öğütler. cinsellik belki de dünyevi zevklerin en zevklilerinden birisidir. erkekler sevişirken fiziksel hazzı penis uçlarından alır ve penis ucunu bir deri parçası korur. sünnet dediğimiz olay bu çok çok hassas bölgeyi koruyan o deri parçasının kesilip, o hassas bölgenin açıkta kalmasına neden olan bir operasyondur. sünnetten sonra o hassas penis başı bütün gün bir kumaşa deyip zamanla o hassasiyetini yitirir ve seksten alınan fiziksel zevk büyük oranda azalır. bu azalma asla belli bir noktada durmaz ve zamanla o hassasiyet yok olur. dolayısıyla ilahi dinlerin istediği olur ve dünyevi zevklerden en az ölçüde faydalanılır. bunun dışında doğar doğmaz ya da bebeklik dönemi içinde sünnet olan çocukların damar, doku, kas yapıları tam olarak oluşmadığından bu dönemdeki sünnet operasyonlarında yapılan müdahalelerin -dikiş veya derinin kesilmesi gibi- bebeğin cinsel organı üzerinde, yanlış dikiş ya da fazla kesimden dolayı eğrilik ya da dikiş sırasında kılcal damaralrdan birinin tıkanması sonucu ileride ereksiyon olamama gibi geri dönülmez tahribatlar yaratabilir. çoğumuzun sünnet olduğu 6-11 yaş aralığında olan sünnetlerde yine az önce belirttiğim sorunların oluşmasının yanı sıra sünnetten sonra derinin esneklik özelliğini kaybetmesinden dolayı penis büyümesinde -ereksiyon değil normal büyüklük- sorunlar yaşanabilir.


bunların yannda sünnetin, deri iltahabı, deri darlığı, frengi, belsoğukluğu ve kanser gibi hastalıklarının önlenmesinde etkili olduğu da gerçketir. fakat bu ihtimaller için sünnet olan bir insanın diş eti hastalıklarından korunmak için dişlerini de çektirmesi gerekir. tıbbın yeterli olmadığı yıllarda bu risklere karşı sünnet bir nebze anlaşılabilir sonuçta yeteri kadar temizlenme imkaanı yok, hastalıkların tedavileri zor vs... ama kanser hariç yukarıdaki hastalıkların semptomları kendini telafi edilebilir süreçlerde belli ediyor. kanser için de 6 ayda bir check-up yaptırıverin bi' zahmet. yani sünnet bir anlamda ihtimaller denizinde kulaç atmaktır.

bir de sünnettin erken boşalmayı önlediğine dair aptalca bir savunuş var. doğru, sünnet erken boşalmayı önleyebilir ama nedeni penis başının hassasiyetini yitirmesidir. bunu savunmak, dildeki duyu hücrelerini aldırıp 'abi ben kebaba bir kilo acı boşaltıp öyle yiyiyorum' demekten zerre farksızdır. ayrıca türkleri ele alırsak millet olarak ortalama boşalma süremiz 5-10 saniye. lan bırak sünnet etme adamı 10 saniyede boşalacağına 5 saniyede boşalır ama fiziksel olarak daha çok haz alır. hatuna yazık olmuş zaten bi' kere.


sünnet artık bir gelenekten öte bir toplumda varoluş zorunluluğu haline gelmiştir. amerika'da asosyal, içine kapanık çocuklar nasıl alay konusu oluyor, eziliyorsa türkiye'de de bu, sünnet olmayan çocuk için geçerli bir hal almıştır. sünnet olayına toplum genelinden farklı yaklaşan ebeveynler ise çocuklarıyla bu konuda iletişim konusunda haklı olarak zorluk yaşamaktadır. öyle ki zihinsel engelli bir çocuk bile bu saçmalıktan nasibini almıştır.


son olarak, dövme, küpe gibi vücudun şekli değiştirilerek yapılan işlemlere 'allah o vücudu sana öyle emanet etti. onu, sana verdiği gibi ona geri vermelisin' diyen kişilere sormak istiyorum allah aynı allah, vücut aynı vücut, e ne diye adamın çükünü kesiyorsun ki? diyelim ki dövmem, küpem yok. ama onun verdiği vücudun bi kısmını çüklü pilav yapıp yedim. nası olacak? ha, dersin ki; küçükken penisin boyu kestirilemiyor bunun zencisi var, arabı var, orda default olarak fazlalık payı bırakmışlar biz sonradan fazlalığı alıyoruz. o zaman sana söyleyecek hakkaten sözüm yok. eyvallah derim ayaklarımı götüme vura vura kaçarım.

3 echoes:

Adsız dedi ki...

Çok güzel tespit sıçmışın. Amerikada Müslüman ve Yahudi olmayanların 4'te 1'i penis kanseri, frengi, bel soğukluğu vb. hastalıklardan dolayı doktor reçetesiyle sünnet oluyor. Buradan Amerikanında irticaya kurban gittiği, hiristiyan olsun ateist olsun insanların doktor paravanyasıyla sünnete zorlandıklari çıkarımında bulunabiliriz tabi, yoksa Harvard mezunu bir doktor neden gelen dört insandan birine sünnet olmasını söyleyecek değil mi? Yakında tıp alanında geri kalmış bir Amerika portresi de çizebiliriz, evet bunu yapabiliriz... Ve Türkiye ilerlemiş olur...

arshavin7adam dedi ki...

sağlık için gerektiğinde sünnet yapılabilir ama ortada hiç bir durum yokken her çocuğun çükünü kesmek neden?

senin mantığına göre,sırf beyin tümörü riskimiz var diye beynimizi, akciğer kanseri olmamak için akciğerimizi aldırmamız gerekir o zaman...

sünnet olan adam frengi ya da bel soğukluğu olmuyor mu? ayrıca kendini yine kendin göt ediyorsun müslüman ya da yahudi olmayanların 4 te 1'i bu hastalıklara yakalanıyormuş yani 4'te 3'ü sapasağlam

Adsız dedi ki...

Sigara içenlerin hepsi kanser olmuyor, eğer bütün sigara içenler kanser olsaydı veya en azından yarısı olsaydı sigaranın zararlı bir şey olduğunu söyleyebilirdik, bütün herkese sigara içme demenin ne manası var? Öyle ütopik bir örneğe her halde böyle daha akla, mantığa yatkın bi örnekle cevap verilebilirdi, önermemin doğruluğunu savunmuyorum. Mantığa yatkın olması da göreceli, (senin mantığına göre kendi kendimle çelişmişim(?)) ama her halde evrensel bir mantıktan söz edilebilir...