Tekel işçilerinin eylemine destek vermek için, hiçbir siyasi kurum, kuruluş ya da örgüt bağlantısı olmayan bir etkinlik (okul bahçesinde oturup alkış tutmak ve tekel işçisi yanlız değildir diye bağırmak) gerçekleştiren 24 istanbul - çekmeköy mehmetçik lisesi öğrencisi (ve yakında belki de daha fazlası) okuldan atıldı. toplum bilincinin oluşmasına katkısı olan/olabilecek insanları, sistemi sorgulayan/sorgulamaya çalışan insanları sindiren bu düzenle yönetilen ve bu düzenin çarklarına hizmet eden kişilerin yönettiği ülkede elbette iktisadi ve idari bilimler fakültelerinde siyaset konuşamazsınız, elbette üst düzey disiplinlerin eğitimini alan kişiler üniversitenin sadece ders çalışılacak bir yer olduğunu zannederler ya da bir rektör polise öğrencileri göstererek dağıtın bunları diye emir verir hem de düşüncenin en özgür olması gereken kampüs içinde yapar bunu. işte bu yüzden üniversitelerdeki duyarsız öğretim görevlileri ileride kendileri gibi duyarsız olacak öğrenciler yetiştirirler. özgür düşüncenin rahatlıkla dile getirilemediği, insanların birbirini sorgusuz sualsiz yaftaladığı, düşüncelerin konuşması gerekirken yumrukların konuştuğu yerler olur üniversiteler... sanmayın ki cezayı sadece bu çocuklar aldı. içinde bu çocukların taşıdığı heyecanı taşıyan birçoğu da bu çocuklara yapılanlar/yapılacaklarla birlikte sindirildi.
sanmayın ki eğer bu çocuklar aynı okulun bahçesinde galatasaray - fenerbahçe maçının kazananı lehine tezahürat atıp alkış tutsalardı vs. yine aynı muameleyi göreceklerdi. bu çocuklara bu ceza sırf sessiz kalmadıkları, düşünebildikleri, sorgulayabildikleri için, ezber bozdukları için verildi. bu ülkeyi, sırtı kayıtsız şartsız sıvazlanınca 'biz herkesi kucaklıyoruz','biz demokratiğiz' diyenlerle, çuvaldız batırılınca 'ananı da al git', 'hadi evinize deriz' diyenlerle yönetiliyor. ama kimse farketmiyor ki her defasında bir nesil katlediliyor...